Rusya ve Kuzey Kore, saldırı durumunda karşılıklı yardımı öngören yeni kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması imzaladı

T24 Dış Haberler

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.

TIKLAYIN | Rusya Devlet Başkanı Putin, 24 yıl sonra ilk kez Kuzey Kore’de; “Dünya değişiyor, Rusya ile stratejik temasları güçlendirmek istiyoruz”

Rus haber ajanslarının bildirdiğine göre; 24 yıl sonra ilk kez Kuzey Kore’ye giden Putin ve Kim yaklaşık iki saat süren baş başa görüşmelerini tamamladı. 

Rus haber ajansı Tass, belgenin 1961 ve 2000-2001 anlaşmalarının yerini alacağını bildirdi. Rusya Devlet Başkanlığı Asistanı Yuri Ushakov bunun nedeninin “dünyadaki ve bölgedeki jeopolitik durumun derin evrimi” olduğunu söyledi.

Ushakov yeni belgenin uluslararası hukukun tüm temel ilkelerine uygun olduğunu ve çatışmacı bir nitelik taşımadığını söylerken herhangi bir ülkeye yönelik olmadığını, ancak kuzeydoğu Asya bölgesinde daha fazla istikrar sağlamayı amaçladığını ifade etti. 

Kremlin’in internet sitesinde Rusya ve Kuzey Kore arasında imzalanan anlaşmanın “sağlık, tıp eğitimi ve bilim alanında iş birliğini” içerdiği belirtildi.

Saldırı durumunda karşılıklı yardım sağlanmasını öngörüyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile görüşmesinin ardından yaptığı konuşmada, ortaklık anlaşmasının “taraflardan birine yönelik saldırı durumunda karşılıklı yardım sağlanmasını öngördüğünü” de söyledi. 

Putin, Rusya ve Kuzey Kore’nin “siyasi amaçlı yaptırım rejimlerine karşı olduğunu” söyledi. Kim Jong-un ile yaptığı görüşmelerde dünya meselelerini ve küresel gündemi ele aldıklarını ve iki ülkenin imzaladığı anlaşmanın savunma ve barışçıl nitelikte olduğunu söyleyen Putin, Kuzey Kore’nin kendini savunma hakkı olduğunu savundu. 

“Kore halkının en sevgili dostu”

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, iki liderin bir araya gelmesinin ardından yaptığı açıklamada Vladimir Putin’i “Kore halkının en sevgili dostu” olarak tanımladı.

Kim, Putin’in “olağanüstü öngörüsü” sayesinde mümkün olan “en güçlü anlaşmayı” imzaladıklarını söyledi.